31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimine hazırlanan 81 ilde heyecan dorukta. Bazı illerde ittifak, bazı illerde ise kendi adaylarıyla seçime girme planları yapan siyasi partilerin asıl sorunu aday adayları. Kızgınlık ve küskünlüklere mahal vermemek için ince eleyip sıkı dokuyorlar. Demokrasilerde çoğulculuk önemlidir. Ama biz bu çoğulculuğu biraz abarttık sanki. Nerdeyse toplumun yarısından fazlası yönetmeye talip. Birkaç ilçede aday adayları ile nüfus oranı neredeyse eşit. Bazı aday adaylarında liyakat ehliyet hak getire. Yani Nasreddin Hoca misali, göle maya çaldım ya tutarsa. Toplum olarak dileğimiz; liyakatli, ehliyetli, vicdanlı, ahlaklı, merhametli ve adaletli kişilerin seçilmesi.
ADAY ADAYLIK İŞİNİ BİRAZ ABARTTIK MI?
Aday adayları doğal olarak kendilerini tanıtmak için bazı girişimlerde bulunmalı. Ama bazıları olayı çok fazla abartıyor. Normal şartlarda biz basın mensupları aday adaylarının başvurusunu haber yapar ve kim olduğu hakkında topluma bilgi veririz. İhtiyaç duyulması halinde ise toplum ve yapacağı hizmetlerle ilgili düşüncelerini alıp servis ederiz. Ama bazıları bununla yetinmiyor. Her sokak ve köşe başına sinema jönü gibi boy fotoğraflarıyla afiş asmaları, sosyal medyalarda video paylaşmaları, konferans salonlarında tanıtım programları yapmaları, neredeyse ev ev gezmeleri, telefonlara mesaj yollamaları, anket adı altında insanları gece gündüz demeden rahatsız etmeleri, çeşitli ve gereksiz hediye adı altında bir şeyler dağıtmaları, uçuk kaçık projelerden bahsetmeleri, aday olmaya çalıştıkları bölgenin tarihi ve mevcut durumu hakkında bilgisiz olmaları vb. birçok girişimleri var. Bazı aday adaylarının ise telaşlı hareketleri toplumu ister istemez ürkütüyor. Pandemi süreci ile başlayan sel, deprem, ekonomik krizle devam eden felaketler silsilesine; özellikle Müslüman ülkelerde yaşanan savaşlar, bu savaşlar nedeniyle katledilen binlerce insanın toplum psikolojisini ciddi manada bozduğunu biliyoruz. Buna seçim çalışmaları nedeniyle bazı aday adaylarının abartılı tanıtım furyalarını da eklediğimizde, halkın haklı bir şekilde kaygı seviyesini yükseltiyor. Bana göre kaygı duymakta da çok haklılar.
NE ORAN VAR NE ORANTI
Aday adayları ile ilgili şaşkınlığımız, doğal olarak aday olan mevcut belediye başkanları için de geçerli. Yerel seçim atmosferinin başlamasıyla birlikte açılışlar, etkinlikler ve ulusal diye tabir edilen TV kanallarında sürekli boy göstermeleri toplum nezdinde pek doğru karşılanmıyor. Hizmet olarak hayata geçirilen bir projenin hitap ettiği kitle bazen bir mahallenin sadece 3’te 1’i, ama proje tüm insanlık için muazzam faydalıymış gibi ulusal TV kanallarının ana haber bültenlerinde servis ediliyor. Üstelik bir iki değil, seçim atmosferiyle birlikte adaylık sürecinin kesinleştiği güne kadar devam eder. Toplum yararına yapılan hizmetlerin tanıtımı ve halkın bilmesi için elbette tanıtmaya ihtiyaç vardır. Bazı projelerin genel manada tanıtılması ve duyurulması, o bölgenin yararına ise tabi ki yapılmalı. Ama bir oran orantı olmalı. Yani falanca mahallenin filanca sokak sakinlerini ilgilendiren küçük bir hizmetin 85 milyon insana duyurma çabası neyin nesi? Bu uğurda harcanan paraların haddi hesabı yok. Geçtiğimiz günlerde farklı bir ilde gazetecilik yapan bir meslektaşım aradı. Hal hatır sorma evresinden sonra konumuz doğal olarak mahalli idareler seçimine döndü. Nüfus sayısı oldukça az olan ve ödenek yetersizliğinden dolayı birçok projesi hayata geçirilemeyen küçük bir ilçenin belediye başkanının tanıtım çılgınlığından bahsetti. Açılış adı altında haftada en az bir gün ulusal TV kanallarının ekranlarına çıkıyormuş. Telaffuz ettiği rakamlar o ilçeye göre astronomik. Aday adaylarının ve mevcut belediye başkanlarının kendileri için algı oluşturmak ve tanıtım yapmak doğal hakları. Fakat bazılarının olayı çok fazla abartmaları toplum nezdinde pek doğru karşılanmıyor. Yani hem toplum yararının, hem hayır için yapılan hizmetlerin, abartılı tanıtım furyalarından dolayı şerre dönüşme ihtimalini göz ardı etmemek gerek. Şunu yapalım, bunu yapalım derken, aday adaylık sürecini biraz abarttık sanki.
