
“Anadolu mozaiğinin başkenti neresi?” diye sorarsanız kuşkusuz Sultanbeyli diye cevap veririm. Türkiye’nin hemen hemen her ilinden özellikle de Anadolu’nun her kesiminden insanların yaşadığı, İstanbul’un ender ilçelerinin başında Sultanbeyli gelir. Bir nevi Küçük Anadolu olarak da adlandırılır. Yıllardır sıkça dile getirilen ama bir türlü gerçekleştirilmeyen Memleket Günleri Ali Tombaş’ın Belediye Başkanlığının ilk aylarında gerçekleşti. Tombaş, seçildikten 7 ay sonra adaylığı döneminde vaat ettiği 100 projenin 25’ni gerçekleştirmeyi başardı. Yıllardır dile getirilip yapılmayan ve eksiklik olarak görülen Memleket Günleri’nin ilki 19 Ekim’de Sultanbeyli Meydanı’nda kuruldu. İlçede yaşayan insanların eksiklik olarak gördüğü Memleket Günleri sonunda kuruldu ve bu eksiklik giderildi. İyi ki de giderildi.
Eksiklik demişken aklıma sarı çamur, örümcek ağı elektrik telleri, vidanjörlerle taşınan sular, olmayan altı yapı, lağım kokan gölet, 28 Şubat olayları, İmam Hatip vakaları, Mülkiyet problemi, kaçak yapılaşma, başörtü ve Cuma namazları vakaları geldi. Bu eksikliklerin çoğu zamanla giderildi. Bu gün bu eksikliklerin yerine kültürel faaliyetleri konuşuyor veya tartışıyor olmamız bir nimet olarak görünmeli diye düşünüyorum. Birileri ‘birkaç yıl önce mülkiyet problemi 60 Milyona çözülüyordu’ diyebilir. Haklılar fakat konumuz bu değil. 15 gün süreyle hizmet verecek olan Memleket Günleri için yaklaşık 20 İl Derneği ürün tanıtım standı kurdu. Açık ve kapalı alan olarak ikiye ayrılan Memleket Günleri’nde kapalı alanda yöresel etkinlikler ile sanatsal faaliyetler yapılıyor. Açık alanda ise yöresel yiyecekler ve ikramlar veriliyor. Her iki alanında geniş ve ferah olması katılımcıların hoş vakitler geçirmesine vesile oluyor.
Memleket özlemi çeken Anadolu insanının Sultanbeyli’de düzenlenen Memleket Günleri’nde bir araya gelmesi, kültürlerin buluşması ve lezzetlerin yarışması ayrı bir güzellik. Yöresel lezzetleri, Anadolu’nun türkülerini, ozanların atışmalarını ve Anadolu’nun renkli kültürel yapısının Memleket Günleri eşliğinde tanıtılması bir nevi sıla hasreti çekenlerin özlemini giderecek. Kaşar peynirinden, göğermiş peynirine, çeçil peynirinden, tereyağına, balından, bazlamasına, kavurmasından, ketesine, sucuğuna ve sayamadığım birçok lezzetine, sazından sözüne, halayından, horonuna, türküsüne, ozanına ve aşığına kadar Anadolu’nun tüm simgeleri tanıtılacak. Kimi memleket hasreti gidermek için, kimi lezzetli ürünleri tatmak için gelecek. Kısacası sıla ve geçmişinin özlemini Memleket Günleri’yle giderecek binlerce insanın mutluluğuna tanıklık edeceğiz. Bu anlamda bir eksikliğimiz vardı giderildi. Bu vesile ile başta Belediye Başkanı Ali Tombaş’a ve ekibine teşekkür ederim. Ama eksikliklerde göze çarpmadı değil.
Biraz da stant ve kurulum alanından bahsetmek isterim. Kapalı ve açık alanlar geniş ve ferah. Buna diyecek bir şey yok. Ama kapalı alanda uzun uzadıya sarı renkte avizelerin asılması mavi beyaz tonlarla süslenen alana uymadı. Kısacası alanın estetiğini biraz bozdu desek yeridir. Hafta sonu olmasına rağmen, beklenen kalabalık yoktu. Belki tanıtım veya duyurusu eksikti. Bazı il derneklerinin stantlarında satılan ürünler yöresellikten uzaktı. Tanıtımdan daha çok ticari gibiydi. Sucukla alakası olmayan birçok ilin standında sadece sucuk satıldı. Garibime gitmedi değil. Kapalı alanda gelen misafirlere belediyenin çay ikramı vardı. Ama açık alanda çayın 20 TL olması biraz pahalı geldi. İlk olmasına rağmen gayet başarılı bir hizmet. ‘Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur’ dedirten bir çalışma. Bence 1.Sultanbeyli Memleket Günleri ufak tefek eksikliklere rağmen amacına ulaşacak. Fakat bu hizmet daha da geliştirilerek devam ettirilmeli. Ama hem Belediye yetkilileri hem de İl Dernek Başkanları eksik ve hatalarını görüp bir sonraki memleket günlerini daha iyi yapmalı. Avize konusunda sohbet ettiğim bir yetkili arkadaşım Sultanbeyli halkı en iyisini hak ediyor diyerek avizelerin çok görülmemesini söylemişti. Avize konusunda kendisine katılmasam da Sultanbeyli halkı en iyisini hak ediyor düşüncesine katılıyorum. Böyle düşündüğü içinde kendisini tebrik ediyorum.
Sadece bir not: Önceki dönem belediye yöneticileri, İlçe yararına yapılacak proje veya hizmetleri özellikle ilk denilecek projeleri, ilçenin yerel basınına detaylıca anlatılıp bilgilendirdikten sonra bölge kamuoyuna servis edilmesini sağlardı. Son zamanlarda basına sadece mesaj veya mail yoluyla bilgi verilmesi biraz tuhafıma gitmiyor değil. Bir eksiklik var ama nerde?