TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “Biz masaya 5 bin 500 lira ile oturmayacağız, 7 bin 785 lirayla oturacağız. Onun üzerinde işveren ve hükümet ne rakam getirecek görelim. Katılmadığımız bir rakam olursa o masada olmayız, bunu da imzalamayız.” dedi.
Atalay, TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde düzenlenen Başkanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Türkiye’de çalışanların yaklaşık 8 milyonunun asgari ücretle geçindiğini belirten Atalay, “Bununla övünmek mümkün değil. Asgari ücret, geçim ücreti oldu, çalışanları bu sarmaldan çıkartmak lazım.” ifadelerini kullandı.
TÜRK-İŞ’in asgari ücret konusundaki tavrının net olduğunu vurgulayan Atalay, şunları söyledi:
“Benim söylediğim net, arkadaşlarımın söylediği net. Açlık sınırı ortada. Biz masaya 5 bin 500 lira ile oturmayacağız, açlık sınırı olan rakamla oturacağız. Onun üzerinde işveren ve hükümet ne rakam getirecek görelim. Bu rakam kamuoyunun ve bizim katıldığımız bir rakam olursa mahsuru yok. Ama katılmadığımız bir rakam olursa o masada olmayız, bunu da imzalamayız.”
“Kamuoyunun kafasına yatmayan hiçbir şeyin altına imza atmadık”
Asgari ücretle ilgili kamuoyunda dile getirilen rakamlara da değinen Atalay, şu görüşleri paylaştı:
“Bizim dışımızda herkesin bir açıklaması var. Burada açıklaması gereken biziz. Onlar da kanaatini söylüyor, onlara da saygı duyuyorum. Onlar daha iyi bir noktaya gelmesi için söylüyorlar ama söylemek kolay, söylediğini yerine getirmek lazım. TÜRK-İŞ bugüne kadar ne söylediyse ona yakın, ona uygun asgari ücret ve sözleşme imzalamıştır. Açlık sınırı olan 7 bin 785 lira bizim elimizdeki veri. Bu rakam bizim araştırmamızın sonucu. Bu konuyu en iyi bilen kurumların başında TÜRK-İŞ var. Çünkü 40 senedir biz o masadayız, bu görüşmeleri biz yapıyoruz. Kamuoyunun kafasına yatmayan, uygun olmayan, asgari ücretlinin memnun olmadığı hiçbir şeyin altına imza atmadık, yine aynısını noksansız yaparız.”
“Gelir vergisi düzenlemesi asgari ücretten ve kamu sözleşmesinden daha önemli”
Asgari ücretle ilgili 7 bin 785 lira olan açlık sınırının yanında, yüzde 138 olan gıda enflasyonunu da gündeme getirdiklerini anımsatan Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gıda enflasyonu ortada, yoksulluk ortada, açlık ortada. Buna göre, ülkeyi yönetenler, işverenler ‘Elimizi taşın altına koyacağız.’ diyorlar, koysunlar görelim. Makul bir rakam getirirlerse görelim. Getirmezlerse biz orada olmayacağımızı ifade ettik. Biz 5 bin 500 lira ile masaya oturmuyoruz. Biz masaya işçinin açlık sınırı olan 7 bin 785 lira ile oturuyoruz. Makul rakam herkese göre değişiyor. Bizim önümüze getirsinler, Başkanlar Kurulu kararımızı verir ona göre hareket ederiz.”
Vergi dilimi sorunuyla ilgili devletin düzenleme yapması gerektiğini belirten Atalay, 20 sene önce gelir vergisinin ilk diliminin asgari ücretin 20 katı olduğunu ancak şu an bunun 5 katı bile olmadığını vurguladı.
Atalay, “Gelir vergisi düzenlemesi asgari ücretten ve kamu sözleşmesinden daha önemli.” ifadelerini kullandı.
“Adil bir komisyon kurulsa ve tamamı asgari ücretlilerden oluşsa”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ve Yüksek Hakem Kurulunun adil olmadığını dile getiren Atalay, bunların 12 Eylül’den kalan sıkıntılı konular olduğunu dile getirdi.
Atalay, 5’i TÜRK-İŞ’ten olmak üzere komisyonun 15 kişiden oluştuğunu belirterek, “Öyle bir imkan olsa da adil bir komisyon kurulsa ve tamamı asgari ücretlilerden oluşsa.” dedi.
Bugüne kadar asgari ücretle ilgili farklı kesimlerden çeşitli rakamların telaffuz edildiğine işaret eden Atalay, “HAK-İŞ’in bir rakamı yok. Bizim bir rakamımız yok. Açıkladığımız 7 bin 785 lira rakamı var. Bu nedir? Elimizde bir veri var. Biz 40 senedir Açlık ve Yoksulluk Araştırması yapıyoruz.” diye konuştu.
“Razı geleceğim bir rakam olursa oturup altına imza atarız”
“Bugün komisyon, asgari ücreti 5 bin 500 lira olarak konuşmayacak.” diyen Atalay, şöyle devam etti:
“Bugün komisyonda pazarlık, 7 bin 785 lira açlık sınırından başlayacak, onun üzerine nereye çıkabiliyorsak. Toplumun büyük kesimini, komisyonu, başkanları memnun edecek bir rakam olursa, razı geleceğimiz bir rakam olursa oturup altına imza atarız. Toplumun ekseriyet kesiminin razı olmadığı, işçinin memnun olmadığı bir rakamın altına ne imza atarız ne de o masaya otururuz. Dün de öyle yaptık, bugün de aynısını yapacağız.”
Kendilerinin açıklamadığı rakamlara itibar edilmemesini isteyen Atalay, “Ne asgari ücretlinin ne emeklinin ne de işçinin başını aşağı eğdirecek bir şeyi dün de yapmadık, bugün de yapmayız.” dedi.
Çalışma hayatının diğer sorunlarına da değinen Atalay, “EYT ve taşeron sorunu bir daha ülkenin gündemine gelmeyecek şekilde ortadan kalksın.” diye konuştu.