Mahalli İdareler Seçim sürecinin başlamasıyla aday adayları sahaya çıkmaya başladı. Aday adayı yoğunluğu doğal olarak iktidar partisi yani AK Parti’de oldu. Resmi başvuranlar ve ismi geçenlerle birlikte 24 kişinin yarıştığı adaylık ipini mevcut İlçe Başkanı Ali Tombaş göğüsledi. Bunu kabullenemeyen bazı aday adayları büyük bir hayal kırıklığı, hüzün ve şaşkınlık içinde aday olamayışlarını anlamlandırmaya çalıştılar. Kendileri açısından bir yenilgi olarak kabul etmeyen bazı aday adayları, Ali Tombaş’ın başarısız bir siyasetçi olduğunu dile getirmeye başladı. Hatta görevden alınacak ve istifa ettirilecek gibi akla aykırı iddiaları dile getirmeye başladılar. Partiye dün üye olup başkanlık bekleyenler, partiden istifa edip başkanlık bekleyenler ve partide olup hiçbir aktif görevde olmayıp başkanlık bekleyenlerin ortak yanı: ‘Neden biz değil de Ali Tombaş?’
Bireysel menfaat açısından baktığımızda kendilerini haklı görebiliriz. Ama partisinin her kademesinde görev yapmış, yıllarını vermiş, partisine hizmet noktasında istikrarını bozmamış olması gerçeği var. Hak hakikate verilir. Rakiplerinin tüm saldırılarına rağmen barışçıl, bütünleştirici ve yumuşak siyaset çizgisinden hiç taviz vermemesi kamuoyu tarafından takdir ile karşılanıyor.
AK Partinin 23 yıllık başarılı iktidar yolculuğunda onun payı oldukça büyük. Partisinin mahalle biriminde başlayıp başarı basamaklarını Mahalle Birim Başkanlığı, İlçe Yöneticiliği, İlçe Başkan Yardımcılığı, Belediye Meclis Üyeliği, üç dönem SKM Başkanlığı, 2 dönem İlçe Başkanlık görevlerinde bulunarak yükselti. Seçilerek görev aldığı her alanda başarılı oldu. SKM ve İlçe Başkanlıkları döneminde girdiği seçimlerde en yüksek oyu alarak İstanbul’un 39 ilçesi arasında birinci oldu. Doğal olarak Partisinin Genel Başkanı başarısına kayıtsız kalmayarak onu bu dönem Belediye Başkan Adayı yaptı. Tarafsız bir şekilde baktığımızda bu hak edilmiş bir ödül. Bu durum kendisi ile birlikte siyaset yapanları pek mutlu etmedi. Mütevazi, sağduyulu ve konulara akılcı yaklaşımıyla siyasi rakiplerini geride bırakmayı başarıyor. Başarıya giden yol elbette sancılı olur. Şuan yaşadığımız gibi. Onunla aynı partide ve birlikte siyaset yapan bazı kişiler, şimdi farklı siyasi partilerde kendisine rakip olmuşlar. Çünkü onu başarısız buluyorlar. Ama unuttukları bir durum var. Onu Belediye Başkan Adayı yapan kişi partisinin Genel Başkanı ve 23 yıllık iktidarın mimarı. Yani siyasetin dehası, hatibi olarak bilinen AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Kendisini ve adaylığını eleştirenlerin tamamı aslında Genel Başkan Erdoğan’ın verdiği kararı eleştiriyor. Sadece eleştirmekle kalmadılar. Taraf değiştirdiler. Peki, ne uğruna? Kendilerince çeşitli nedenleri olabilir. Ama bana göre bu kararlar tamamen bireysel menfaatten öte değil. Başarısızlıkla eleştirdikleri kişinin aslında başarılı olduğunu kendileri de biliyorlar. Fakat bunu kabullenmek istemiyorlar. Başarı nedir diye sorduğumuzda karşımıza şu cevap çıkıyor. Her insanın başarısının tek ölçüsü, kafasına koyduğu hedefe ulaşabilmiş olmasıdır. Siyasi arenada boy gösteren adaylara baktığımızda aşama aşama başarıyı elde eden tek kişi görebiliyoruz. O kişide AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş. Kısacası Tombaş’ın “başarısız bir siyasetçi” olduğunu söyleyen rakipleriyle siyasi geçmişlerini kıyasladığımızda karşımıza çıkan sonuç bu.
Birileri çıkmış 100 proje neyin nesi, şimdiye kadar hiç hizmet yapılmamış gibi anlamsız cümleler kuruyor. Ama birilerinin unuttuğu çok şey var. İlçenin her geçen gün nüfusu artıyor. Bu da yeni projelere ve yeni hizmetlere ihtiyaç olduğu anlamına geliyor. Bir sonraki seçimde en az 100 projeye daha ihtiyaç duyarız diye düşünüyorum. Bu arada ilçe sınırlarının genişletilmesi önerisine yönelik eleştirileri haklı, kendisi de dile getiriyor. Bu anlamda çalışmalar yapılmalı. Kısacası “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözüyle yola çıkarak Ali Tombaş’ın Belediye yönetiminde de başarılı bir grafik çizeceğinden eminim. Bazılarının tutması mümkün olmayan hesaplarına karşı, 31 Mart gecesi demli üç çayı keyifle içeceğim.