Askeri geçit törenine katılmak üzere Azerbaycan’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlham Aliyev’le birlikte Haydar Aliyev’in kabrini ziyaret etti. Haydar Aliyev, ölmeden önce Karabağ’ın alınmasını vasiyet etmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı Dağlık Karabağ’daki zaferini kutlamak için düzenlenen Zafer Geçidi Töreni’ne katılmak üzere dün Azerbaycan’a gitmişti. Erdoğan, Azerbaycan’da bugün ilk olarak Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in kabrinin bulunduğu Fahri Hıyaban Devlet Mezarlığı’nı ziyaret etti.
HAYDAR ALİYEV’İN VASİYETİYDİ
Hayata gözlerini yummadan önce oğluna “Ne yap ne et Karabağ’ı Ermenistan’ın zulmünden kurtar” şeklinde vasiyet bırakan Haydar Aliyev’in kabrine çelenk bırakan Erdoğan’a Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de eşlik etti.
İKİ ÜLKENİN MİLLİ MARŞI ÇALINDI
İki lider, Haydar Aliyev’in mezarını ziyaret etikten sonra düzenlenecek olan Zafer Günü Töreni’nin yapılacağı alana gitti. Alana gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İlham Aliyev protokole geçerek askerleri selamladı. Daha sonra alanda bulunan senfoni orkestrası iki ülkenin milli marşlarını çaldı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TÖRENDE ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU
“Bu önemli günde Azerbaycan’da olmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev kardeşime bu nazik daveti nedeniyle teşekkür ediyorum. Şehit düşen aziz askerlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. İşgal altındaki toprakları, 30 yıllık aradan sonra Karabağ ile Azerbaycan halkı ile buluşturan kutlu neferleri tebrik ediyor, onları cepheye gönderen anaların ellerinden öpüyorum. Milli lider Haydar Aliyev’i de burada rahmetle yad ediyorum. Azerbaycan, kardeşim İlham Aliyev’in dirayetli liderliği altında inşallah destan yazmaya devam edecektir.
Türkiye ilk andan itibaren tüm kurum ve kuruluşları ile Azerbaycan’a destek vermiş, yanında olmuştur. Büyük lider Haydar Aliyev’in “İki devlet tek millet” sözünü şiar aldık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi Azerbaycan’ın kederini kederimiz, sevincini sevincimiz bildik. O nedenle Karabağ’ı yüreğimizde bir yara bildik. O nedenle bugün de sevincimizi paylaşmak, birlikte kutlamak için bir aradayız.
Karabağ’ın alınması mücadelenin bittiği anlamına gelmiyor. Bu mücadele bundan sonra da çok daha farklı devam edecektir.
30 yılda taş üstünde taş bırakılmadığını gördük. Aliyev kardeşimin dediği gibi Fuzuli şehrinde bayrak asmaya bina bulunamamıştır. Mezarlıklar bile tahrip edilmişti. Camiler yıkılmış, minareler aynı şekilde tarumar olmuştu. Bütün bu hesabın sorulması gerekiyor.
100 masum sivil şehit edilmiş, analar yavrusuz, çocuklar anasız bırakılmıştır. Savaş sırasında da 416 kardeşimiz de yaralanmıştır. Savaş hukuku ağır şekilde ihlal edilmiş, insanlık onuru ayaklar altına alınmıştır. Bunları görmeyenlerin vicdanları kararmış gözleri körleşmiştir. Bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur.
Karabağ’a katliam ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmeyenlerin artık akıllarını başlarına toplamaları gerekiyor. Ermenistan halkının da artık kendilerini geçmişin yalanlarıyla avutarak fakirliğe mahkum eden diasporanın esaretinden kurtulmalarını diliyoruz.
Aliyev kardeşim onca acıya rağmen kalıcı istikrar için takdire şayan bir çaba sarf etmektedir. Biz de bu çabayı destekliyor muhataplarında değerlendirilmesini istiyoruz. Şehitlerimizin sayesinde toprak bütünlüğü hamdolsun yeniden tesis edilmiştir. Artık hasret kaldığımız Terter çayının suyuna Azerbaycanımız kavuşmuştur. Şuşa başlarındaki duman artık dertli değildir”