
AK Parti 21 Mayıs Pazar günü yaptığı 3. Olağan büyük kongresi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Genel Başkan seçerek ikinci Erdoğan dönemini başlattı. Erdoğan, kongre sürecinden önce ve sonra teşkilat ve belediyelerle ilgili şu ifadeleri kullanmıştı. “Yani bu yılsonuna kadar biz tüm il yönetimlerini, ilçe yönetimlerini, belde yönetimlerini yenilemek durumundayız. Adeta bir metal eskimesi görüyorum, dolayısıyla bu değişikliği yapmaya mecburuz. Belediyelerimizde nerelerde, ne gibi eksiklikler var, şikâyetler nedir bunların üzerine gitmemiz gerekiyor”. “Metal eskimesinin” özellikle 3. Dönemini dolduran teşkilat ve belediye başkanlarına yönelik olduğunu biliyoruz. Bir diğer neden ise FETÖ olayı. ‘Bu yıl sonuna kadar İl ve İlçe kongrelerinin tamamlayacağız’ demesi, teşkilat ve belediyelerde ki FETÖ mensuplarını temizlemek. Bir başka neden ise, vatandaşların şikâyetleri. Cumhurbaşkanının ifadelerine göre 3 ana başlık altında teşkilat ve belediyelerde revizyon yapılacak. Birçok il ve ilçe teşkilatlarında görüntü bulanık. Kongre sürecinin yaklaşmasıyla birlikte bulanık olan görüntüye karamsarlık ve belirsizlik eşlik ediyor.
Ancak kafamı kurcalayan bir başka nokta var. O nokta AK Parti tüzüğündeki üç dönem yasaklaması. Ama gerekmesi halinde bu alanlarda parti politikaları dikkate alınmak suretiyle inisiyatif kullanma yetkisiyle MKYK donatılmış halde. Yani demem o ki; halk ve teşkilat mensuplarının istemediği bir kişi yeniden seçilebilir. Kısacası görünürde başarılı ama gerçekte başarısız birinin yeniden seçilmesi hem AK Parti’ye hem de seçildiği bölgeye eksi getirecek. Türkiye genelinde AK Parti teşkilatlarında bu belirsizlik devam ediyor. Sultanbeyli İlçe teşkilatı da bu konuda sessizliğini koruyor. 3. Dönemini dolduran AK Parti Sultanbeyli İlçe Başkanı birçok konuda eleştirilerin odak noktası haline gelmiş. Seçim dönemleri ve belediyenin programları dışında alanda görünmeyen İlçe Başkanının devam edip etmeyeceği veya yerini daha genç, daha dinamik ve her kesimden ilgi gören birine bırakıp bırakmayacağı merak konusu. Bekleyip göreceğiz…