Müşterilerinin açtığı davalarla baş edemeyen bankalar, çözümü ‘ikna odaları’ kurmakta buldu. Bu odalarda hakkını arayan müşterilere “Boş yere dava açmayın kaybedersiniz. Bir de üstüne avukatlık asrafı ödemek zorunda kalırsınız” denilerek davadan vazgeçirilmeye çalışıldığı iddia ediliyor.
Söz konusu birim Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ağustosta yayımladığı bir genelgeyle kuruldu. Her bankanın Tüketici Hakları Masası benzeri bir kurması, başına da bir genel müdür yardımcısı getirmesi zorunlu kılındı.
Söz konusu uygulama, şikâyeti olan, haksızlığa uğradığını düşünen müşterinin muhatap bulmasını amaçlıyor. Bu amaçlanmasına rağmen uygulama tüketici açısından tam tersisonuçlar doğuruyor. Çünkü birim yöneticisi olan genel müdür yardımcısının öncelikli amacımüşteriyi davadan vazgeçirmek. Bu da söz konusu kararın içinin boşalmasına neden oluyor.
Avukat İsmail Altay, bu birimlerin ‘ikna odası’ gibi çalıştığını vurgulayarak, “BDDK’nın genelgesi olumlu. Ancak sonuç alınması için bağımsız bir yönetim kurulu üyesinin atanması daha doğru olur. Çünkü bankacılar çalıştığı kurumun aleyhine çalışamaz” dedi.
Avukat İsmail Altay, yüksek getiri vaadiyle opsiyonlu döviz mevduatı işlemlerinden zarar görenlerin arka arkaya bankalara dava açmaya hazırlandığını söyledi. Altay, söz konusuuygulamayla ilgili şu bilgileri verdi: “Dolar kuru tahminine dayanan bu uygulama için özelliklehesabında yüksek miktarda para bulunan yaşlı ve emekliler ‘Hiç riskiniz yok’ diyerek kandırılıyorlar. Finans bilgisi olmayan bu müşteriler, kaybetmeye mahkum olduğu için zararın tazmini talebiyle soluğu mahkemede alıyorlar.”