malatya oto kiralama parça eşya taşıma canlı casino siteleri casino siteleri sex shop slot siteleri deneme bonusu veren siteler

Sultanbeyli’den Nevşehir’e Gönül Köprüsü « Haber Takip

21 Ocak 2025 - 17:26

Sultanbeyli’den Nevşehir’e Gönül Köprüsü

Sultanbeyli’den Nevşehir’e Gönül Köprüsü
Son Güncelleme :

11 Kasım 2013 - 8:38

Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri, memleket il dernek başkanları,  mahalle muhtarları ve basın mensuplarıyla birlikte Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan’ı, makamında ziyaret etti. 

Geçtiğimiz ay Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan’ı AK Parti İlçe Başkanı Ali Sevinç, yönetim kurulu üyeleri, il genel ve belediye meclis üyeleri ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte ziyaret eden Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, bu defa da Vali Ceylan’ı ilçede görev yapan kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri, mahalle muhtarları, memleket il dernek başkanları ve basın mensuplarıyla birlikte ziyaret etti.

Vali Ceylan Ziyaretten Memnun Oldu

Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ve beraberinde bulunan heyet, Nevşehir temaslarına ilk olarak Vali Ceylan’ı ziyaret ederek başladı. Sultanbeyli’de birlikte görev yaptığı çalışma arkadaşlarını yeni makamında ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Vali Ceylan, bir süre misafirleriyle sohbet etti. Ceylan daha sonra misafirlerine Nevşehir hakkında bilgiler vererek  misafirlerinin Nevşehir’e dair sorularını cevapladı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Ceylan, Nevşehir’in turizm potansiyelinin oldukça iyi olduğunu belirterek otellerin ve turistik tesislerin nitelikleri hakkında bilgiler aktardı. Bu arada Keskin, daha önceki Kapadokya gezilerinde kendilerine yardımlarından dolayı Nevşehir Valiliği Özel Kalem Müdürü Nurettin Öğünlü’ye teşekkür belgesi takdim etti. Ziyaret sonunda Vali Ceylan, Başkan Keskin’e günün anısına Avanos toprağından yapılan rapido işlemeli tabak hediye ederek memnuniyetini ifade etti.

Vali’den Yakın İlgi

Belediye Başkanı Hüseyin Keskin de kendilerine gösterilen yakın ilgi ve misafirperverlikten ötürü Vali Mehmet Ceylan’a teşekkürlerini sundu.Başkan Keskin , Vali Ceylan ile bir süre Nevşehir ve Sultanbeyli hakkında fikir alışverişinde bulundu. Başkan Keskin daha sonra Vali Ceylan’a misafirperverliğinden ve yakın ilgisinden dolayı hediye takdim ederek teşekkür etti. Vali Ceylan’ın makam ziyaretinden sonra Başkan Keskin ve Sultanbeyli heyetinin iki günlük Nevşehir gezisi başladı. Gezinin birinci gününde Derin Kuyu Yer Altı Şehri, Aksaray Ihlara Vadisi ve Uçhisar Kalesi gezildi. Bu üç tarihi yeri gezdikten sonra birinci gün programı sona eren Sultanbeyli Heyeti gezisinin ikinci gününe Ortahisar Kalesi’ni ziyaret ederek başladı. Ürgüp şehir turu, Devrent Vadisi, Zelven Ören yerleri, Paşa bağları, Hacıbektaş-ı Veli Külliyesi ziyaretlerinin ardından Güray Çanak, Çömlek atölyesini ziyaret eden Sultanbeyli Heyeti  çömlek yapımını izleyerek gezilerini sonlandırdı.

Hacı Bektaş Veli Külliyesi

Hacı Bektaş Veli Külliyesi,13.yüzyılda, Türk mutasavvıfı Hacı Bektaş Veli tarafından kurulmuş, eklemeler ve onarımlarla bugünkü şeklini almıştır.1248 yılında Horasanda doğduğu ve 1337 yılında eski adı Sulucakarahöyük olan bugünkü Hacıbektaş’ta hakka yürüdüğü kabul edilen Hacı Bektaş Veli, Hoca Ahmet Yesevi ocağında yetişmiş daha sonra İran, Irak, Arabistan ve Suriye üzerinden Anadolu’ya gelmiştir.

Antep, Antakya, Maraş, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat ve Kırşehir’den sonra Sulucakarahöyük ‘e yerleşen Hacı Bektaş Veli, burada hoşgörü, insan sevgisi ve toplumsal eşitliği temel alan felsefesini yaymıştır. Külliye, Orhan Gazi, Murat Hüdavendigar, Yıldırım Bayezid ve II. Abdülmecit dönemlerinde onarılmıştır.

Mimarlık tarihi yönünden M.13. yy. ve 20.yüzyıllar arasında tamamlanmış olan Hacıbektaş Veli Dergahı, tarihsel süreç, içinde birçok kez restorasyon(onarım) görmüştür. Mimari terminoloji bakımından, külliyeden daha ziyade bir manzume niteliği taşımaktadır. Dergah 30 Kasım 1925 tarihinde T.B.M.M’nin 677 sayılı kanunuyla diğer tekke ve zaviyeler birlikte kapatılmış, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bir restorasyon projesi dahilinde 1957-1964 yılları arasında onarımı yapılmış ve 16 Ağustos 1964 tarihinde Etnografya Müzesi biçiminde düzenlenerek, ziyarete açılmıştır.

Uç Hisar Kalesi

Kasabaya adını veren kale 40 metre yüksekliğinde iki blok kayadan oluşmuş bir kaledir. Civarındaki benzer kaleler ile birlikte büyük bir olasılıkla 8. yy. da güneyden gelen Arap akınlarına karşı yerli halkı korunma amacı ile içine çeşitli seviyelerde oyarak meydana getirdikleri bir savunma mekanıdır. Selçuklular ve Bizans devirlerinden beri kullanılmaktadır. Kalenin üzerinden tüm Kapadokya ve vadileri izlenebilmektedir. Bu nedenle yörenin en önemli bakıl noktası olarak değerlendirilmektedir. Kalenin kayalarının çatlayıp düşmesi nedeniyle çevredeki geleneksel konutlar boşaltılmıştır. Kalenin çevresindeki kaya kütleleri ve peribacaları üzüm ve patates deposu olarak kullanılmaktadır. Ayrıca kayaya oyulmuş iki kilise kalıntısı vardır. (Dönemi : Bizans-Selçuklu)

Derinkuyu Yer Altı Şehri

Nevşehir – Niğde karayolu üzerinde ve Nevşehir’e 30 km. uzaklıkta bulunan Derinkuyu ilçesindedir. Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar vardır. Bu yeraltı şehri 8 katlıdır. Kaymaklı yeraltı şehrinden farklı olarak burada misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ziyaretçilerin ilgisini çeken kuyu mevcuttur.

Yeraltı şehirleri sadece Kapadokya bölgesinin jeolojik oluşumlarına özgü yapılar olup diğer bölgelerde bu tür örneklere rastlanmamaktadır.

Ihlara Vadisi

Vadiye  çok yakın olan Hasan Dağı ve çevresi, I. ve II.  jeolojik zamanlarda  oluşmuştur. Neojen  (Genç  Tersiyer ) ve IV. Zamanda oluşan yükselmelere karşın havzalar oldukça düşük kalmıştır. Hasan  Dağı volkanının püskürmesine neden olan tektonik hareketler sonunda çevre yüzeyini geniş bir volkanik tabaka kaplamıştır. Aynı hareketler sırasında kalkerin basınç ve sıcaklık etkisiyle yarattığı kırık hattan fışkıran doğal sıcak suyu, Yaprakhisar ve Ihlara arasında bulunan Ziga Kaplıcaları’nda görebiliriz. Çevrenin yapısal karakterini derinden etkileyen volkanik püskürtme sonucu  oluşan tüf taşları, rüzgar, erozyon ve diğer doğa etkenleri ile aşınmış, Selime ve Yaprakhisar’da  karşımıza çıkan değişik görünüm ve renklerde Peri Bacaları’nı yaratmıştır. Tektonik hareketler, bazı yerlerde yumuşak tüfün, bazı yerlerde gri yeşil  ve kahverenginin tonlarının hakim olduğu ve iri taneler halinde ufalanan kayaların kapladığı alanları çöküntüye uğratmıştır. Ihlara vadisi boyunca ilerleyen Melendiz Çayı da bu tür çökmenin sonucu oluşan kanyon vadinin tabanını oyarak daha büyük bir derinlik kazanmıştır. Yer yer 100 veya 120 metre derinliğe varan vadiyi ikiye bölerek akan Melendiz Çayı ilk çağlarda bu ırmağa  “Kapdokya Irmağı”  anlamına gelen  “PotamasKapadokus” denilirdi. Aksaray yakınlarında “Uluırmak” adını alarak Tuz Gölüne ulaşır.

Doğa, insan, tarih ve sanat olgusunu bu denli bir araya getirebilen ve bu gerçeği ancak kendisine yaklaştığımız zaman açığa vuran Ihlara Vadisi, sakladığı bu sırrı, kendisiyle beraber olduğunuzda sizinlede paylaşacaktır. Vadide Ağaçaltı kilisesi, pürenli kilisesi, kokar kilisesi, Eğri taş kilisesi, Sümbüllü kilisesi ve Yılanlı kilisesi ile birlikte altı adet kilise mevcuttur. Ancak 1924’deki nüfus mübadelesiyle son bulur.

Devrent Vadisi

Bundan 50 milyon yıl kadar önce Kapadokya bölgesi bir iç denizmiş. Çevredeki yanardağların faaliyete geçmesiyle bölgedeki yüksek ısıdan bu deniz kurumuş. Yanardağlardan püsküren lavlar tıpkı kocaman bir kasenin içini doldurur gibi denizin yerini doldurmuş. Milyonlarca yıl boyunca akarsular lavların soğumasıyla oluşan yumuşak kayayı aşındırarak derin vadiler oluşturmuş. Esen kuvvetli rüzgarlar ise peribacalarına bugünkü şeklini vermiş. Bölgedeki her vadinin kayaç yapısı ve rüzgarı alış açısı birbirinden farklı. Bu nedenle vadilerdeki peribacası oluşumunda farklılıklar gösteriyor. Devrent Vadisi bu anlamda çok farklı peribacası oluşumlarının gözlenebildiği özel bir vadi. Hatta bu farklılık o kadar özel ki peribacalarının şekillerinin bazı canlılara benzetilmesi nedeniyle Hayal Vadisi (ImaginaryValley) olarak da bilinir.Aracınızdan indip vadiye doğru baktığınızda ilk olarak deveye benzeyen peribacaları göze çarpıyor.

Zelve Ören yerleri

Avanos’a 5 km, Paşabağlarına 1km. uzaklıktaki Zelve, Aktepe’nin dik ve kuzey yamaçlarında kurulmuştur. Üç vadiden oluşan Zelve Örenyeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. Vadideki peribacaları sivri uçlu ve geniş gövdelidir.Uçhisar, Göreme, Çavuşin gibi kaya oyma mekanlardaki trogloditik yaşamın ne zaman başladığı bilinmeyen Zelve, özellikle 9. ve 13. yüzyılda Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olmuştur. Rahiplere ilk dini seminerler bu yörede verilmiştir.Yamaçların dibinde yer alan ‘Direkli Kilise’ Zelve’deki manastır hayatının ilk yıllarına aittir. Kilise süslemelerinde tercih edilen kabartma haçlar daha çok ikonoklastik düşünce ile yakından ilgilidir. İkonoklastik Dönem öncesine tarihlenen Balıklı, Üzümlü¨ ve Geyikli Kiliseleri vadinin önemli kiliselerindendir. 1952 yılına kadar iskan edilmiş vadide manastır ve kiliselerden başka yerleşim yerleri, iki vadiye açılan tünel, değirmen, cami ve güvercinlikler bulunmaktadır.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.