AK Parti kongre sürecini hızlandırdı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, temsilcilerini belirlerken kılı kırk yarıyor. İstanbul’da başarısız olduğuna inanılan 22 ilçe başkanı ve yönetimine teşekkür ediliyor. Ama yeni ilçe başkanlarını belirlemek için başarısız bulunup gönderilen ilçe yöneticilerinin temayülde isimlerinin çıkması için çalışılıyor. Hedef 2023, amaç daha güçlü bir parti. Ama söylem ve eylem çelişkili. Merak ettiğim konu ise Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bunların farkında mı?

AK Parti’de kongre süreci hızlı bir şekilde devam ediyor. Yaklaşık 900 ilçede kongre sürecini tamamlayan AK Parti, İstanbul’u yine en sona bıraktı. Geçtiğimiz günlerde 22 ilçe Başkanına tebligat göndererek yeniden görev verilmeyeceğini belirtmişti. 17 ilçe başkanıyla yola devam kararı alan AK Parti’de bu hafta itibarı ile kongreler başlayacak. 22 İlçede temayül çalışması ile aday belirlemeye çalışan parti yönetimi deyim yerindeyse kılı kırk yarıyor. İstanbul’un kaybedilmesi ile birlikte parti içinde psikolojik çöküntü ve motivasyon kırılması meydana gelmişti. Seçilecek adayların her kesime hitap eden, gönüllere giren, sevilen, enerjik isimlerden oluşacak olmasıyla Ak Parti 2023’e güçlü girmeyi hedefliyor. İstanbul İlçelerinde temayül yoklaması yapılan isimlerin büyük bir bölümü mevcut yönetimlerde görev alan kişilerden olduğu söyleniliyor. Adaylar için söylentiler doğruysa, AK Partinin 2023 hedefinin gerçekleşeceğini sanmıyorum. Mevcut yönetimde görevli olup, ‘çocuklarımı ve yakınlarımı AK Partiye oy vermeleri konusunda ikna edemiyorum’ diyenler bunlardı. Enerjisi bitmiş, kendi çocuğunu dahi partisine oy vermesi için ikna edemeyen biri ya da birileri yeni bir heyecan yaratabilir mi?

Anladığım kadarı ile siyasi anlamda başarısızlık gösteren, yıpranan, yorgun düşen, İstanbul seçiminin kaybedilmesine vesilen olan deyim yerindeyse “mental” yorgunluğa kapılanlarla Ak Parti kongre sürecini tamamlamayı düşünüyor. Bence siyasi olarak yıpranan simalarla 2023’ü hedefleyen AK Partinin yeni siyasi yüzü bunlar olmamalı. Temayüllerde ismi geçen bazı mevcut ilçe yöneticilerine ulaşmak, sohbet etmek, proje geliştirmek, hizmet ettirmek ve diyalog kurmak neredeyse imkânsızdı. Sokaktan uzak, halktan kopuk olan bu isimlerle yeniden yol yürüyerek gönüllere girilmez. Mevcut bazı yönetimlerde kent nüfusuna göre yani demografik yapıya önem verilmediğini çoğumuz biliyoruz. Bu yetmezmiş gibi yönetime seçilenlerin temsiliyet yetenekleri de göz ardı edilmişti. Bölgecilik, hemşehricilik ve adamcılığın önüne geçilmediği sürece AK Partinin siyasi bir başarı elde etmesi mümkün görünmüyor. Bu kapsamda AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak geçtiğimiz haftadan itibaren ilçe teşkilatlarına tek tek ziyaretlerde bulunmuş, görev verilmeyen ilçe başkanları ve yönetimlerine teşekkür etmişti. Şenocak’ın eksik ve hataların giderilmesi, kayıpların telafi edilmesi ve yeni kadroların özenle seçilmesi için 39 ilçede sıkı bir çalışmaya girdiğini biliyoruz. 39 İlçenin başkanlarının ve yönetimlerinin nüfus sayısı ve demografik yapıya göre belirlenip belirlenmeyeceğini kısa süre sonra görmüş olacağız. Bu arada Bayram Şenocak’ın devam edip etmeyeceğini bilmiyorum. Ama İl Başkanı kim olursa olsun, hem kendi yönetiminde hem ilçelerde Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu’ya önem vermeli, kadrolarını eşit bir şekilde oluşturmalı önerisinde bulunmakta yarar görüyorum. Son olarak Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin İl Başkanları toplantısında dile getirdiği ve uyarıda bulunduğu ifadeleri hatırlatarak yazımı sonlandırıyorum. “Telefonunuz 24 saat açık olmalı. Milletle arasına duvar ören bir AK Parti yöneticisi varsa bulunduğu yerde haksız işgalci demektir.”