Kentsel dönüşüm ve yeni yapılaşma adı altında her tarafımız beton yığınlarıyla doldu. Bir diğer yığılma ise trafikte. İstanbul’un başlıca sorunları arasında yer alan otopark mega kentte yaşayanların çilesi haline geldi. Böylesine devasa bir sorun karşımızda dururken, yeni yapılan binaların altına otoparkların yapılmayışını ve bir kat yer altına inmeme cimriliğini gösteren yetkililerimizi anlayamıyorum. Eninde sonunda hepimiz yer altına ineceğiz. Hadi yer üstündeki cimriliği anlıyorum. O halde yer altındaki bu cimrilik niye?
YASAL GECEKONDULAR!
Son zamanlarda hızla artan yapılaşma beraberinde büyük bir sorun getiriyor. Tahminimce İstanbul’da günde en az 100 civarında inşaat ruhsatı veriliyor. Dünyanın sayılı mega kentleri arasında olan İstanbul’da, insan ve araç yoğunluğundan dolayı neredeyse adım atılmıyor. Yoğun göç almasından dolayı sürekli kalabalıklaşan İstanbul’da yapılaşmada aynı hızla devam ediyor. Daha önce gelişi güzel ve plansız yapılan binaların büyük bir bölümünün altında otopark bulunmuyor. Teknolojinin hayatı kolaylaştırmasından dolayı insanlar giderek tembelleşiyor. Bununda en bariz örneği neredeyse her evde en az bir aracın olması. İnsanları tembelleştiren etkenlerin başında ise tekerlekli araçlar geliyor. Lüks hevesimiz ve teknoloji kullanma merakımız bizi o kadar tembelleştirmiş ki yürüme mesafesinde olan bir yere dahi araçla gidiyoruz. Durum böyle olunca her cadde ve her sokak araçlarla dolup taşıyor. Trafiğin çekilmez bir hale gelmesinin ve gelişigüzel araç park etmelerin en önemli nedeni plansız yapılaşmadır. Kentsel dönüşüm adı altında İstanbul’da yeni yapılan binaların çoğunda maalesefotopark bulunmuyor. 39 ilçede yapılan yeni yapılaşmaların planlı projeli gibi görünmesine bakmayın. Aslında bu yeni yapılar deyim yerindeyse tam bir yasal gecekondudur. Çünkü gelişi güzel ve küçük arsalarda yapıldıkları için ne bahçeleri nede bodrum katlarında otopark yapma payı kalmıyor. Bir nevi çarpık ve kara düzen mantığı ile yapılıp bitiriliyor. Bildiğim kadarı ile yeni yapılan binalarda otopark ücreti Büyükşehir Belediyesi tarafından alınıyor. Ama her ne hikmetse binaların altına otopark yapılmıyor. 80 M2 üzeri her yeni daireden beş bin TL ücret alan belediye yetkilileri otopark zorunluluğu getirmiyor. Tabi bu durum yap satçıların işine geliyor.
OTOPARK ÜCRETİ DİYE ALINAN PARALARLA NE YAPILIYOR?
Bir diğer vahim konu ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul sınırları içerisinde dairesi bulunan herkesten otopark adı altında en az sekiz bin TL para alıyor. Belediyenin aldığı paralar karşısında bu güne kadar herhangi bir otopark yaptığını ben şahsen görmedim. Peki yapılan binlerce daireden toplanan paralarla ne yapılıyor? Dikkat çeken bir konu ise küçük parsellerde yapılan binaların imar düşüklüğü. Düşük imardan dolayı yeni binalar genelde üç veya dört katlı oluyor. Binaların temeli bodrum, üstü ters dubleks olduğu için otopark yapılamıyor. Oysa imar oranı yükseltilip bir kat fazla yapma şansı verilmelidir. Zemine de ters dubleks yerine otopark yapma zorunluluğu getirilirse otopark sorun olmaktan çıkar diye düşünüyorum. Kenar semtlerdeyeni yapılar bildiğiniz üzere çarpık ve hala kara düzen sisteminde devam etmekte. Ancak durum mevcut haliyle devam ederse araç park etmelerinden dolayı sokaklarda yürümek bile zor olacak. Bu durum aslında sadece binaların yenilenmesini sağlıyor. Ama sokak araları ve trafikteki durum değişmiyor. İşin enteresan tarafı ise 2+1 80 M2 dairenin fiyatı 300 bin TL ama otoparkı yok. İnsan düşünmeden edemiyor. Bir sürü yeni bina yapılıyor ama yer altına bir kat daha inip garaj yapılmıyor, bu konudaneden cimrilik yapılıyor anlamış değilim.
SULTANBEYLİ’DE DE DURUM AYNI
İstanbul genelindeki bu sorun Sultanbeyli ilçesinde de aynen uygulanıyor. İlçe genelinde otopark olmadığı için trafik sıkıntısı başlıca sorunların arasında geliyor. Birazda biz insanların duyarsızlığı ile bu sorun her geçen gün daha büyük bir çileye dönüşüyor. Ana caddeler, ara sokaklar, kaldırımlar ve boş bulanan en küçük yerler Sultanbeylili sürücüler için birer araç park yeridir. Buna yetkililerinin çaresizliği veya duyarsızlığını da eklersek varın gerisini siz düşünün. Sultanbeyli’nin trafiği başlı başına bir sorunken, yeni yapılan binaların altına otoparkın yapılmaması ileride sorunun daha da büyümesini sağlayacak. Başkan Keskin ve kurmaylarının bunu enine boyuna düşünmelerini tavsiye ederim. Sultanbeyli’nin giriş ve çıkışında veya merkezinde otopark tabelası gören var mı? Ben rast gelmedim de. Büyük sitelerin dışında yeni yapıların altına otoparkın yapılmayışını anlamıyorum. Demem o ki; yapılan müstakil binaların altına otopark yapalım veya şimdiden açık otopark yeri ayarlayalım. Aksi halde ileriki yıllarda otopark yeri için bazı binalar istimlak edilmek zorunda kalınabilir.Benden söylemesi.
They have been socialized to flowing interact only within a specific peer group.
